E-mail, e-ticaret firmalarının müşterileriyle iletişim içerisinde olmaları için bir kullandıkları en önemli iletişim kanallarından biri haline gelmeye başladı. E-mail marketing diğer pazarlama kanallarından ayıran en önemli ayrıntı çok daha az maliyet yaratarak, çok daha etkili geri dönüş oranlarına ulaşmanızdır. Bu da doğru kişiye doğru mesajı göndererek sağlanır.
Bu bağlamda müşteriyi iyi tanımak ve müşteri gruplarını (segment) düzgün bir şekilde oluşturabilmek başarı için en büyük anahtardır. Doğru bir e-mail marketing yazılımı ile müşterinizin web sayfanız üzerindeki hareketlerini(tıklama, satın alma, görüntüleme) takip edebilir, bunları daha önceden satın aldıkları ürünlerle ve yaptıkları toplam harcama tutarlarıyla ilişkilendirebilir, müşterilerinizin e-maillerini en çok açma eğilimleri olan saatleri takip ederek etkili e-mail kampanyaları düzenleyebilirsiniz.
Artık veritabanınıza bir şekilde kaydolmuş tüm üyelere aynı e-posta kampanyasını gönderip, “nasıl olsa atarım” gibi satış modelleri tarihin tozlu raflarına yerini buluyor. Bu noktada, açılma oranlarınızı ve geri dönüşü maksimize edecek, maliyeti düşürebilecek bir kaç önemli konuya değinmekte yarar var.
1) Son 6 aydır e-postalarınızı hiç açmamış üyelerinize e-posta göndermeye devam etmeniz hem maliyetlerinizi boşu boşuna arttıracak, hem açılma oranlarınızı düşürecek, hem de e-postalarınızın bounce ya da spam olma ihtimalini arttıracaktır. Bu sebeple denebilir ki e-mail sahipleri muhtemelen artık firmanızın gönderdiği maillerle ilgilenmiyor, yine çok büyük ihtimalle mesajlarınızı okumadan siliyor ya da artık bu e-mail adreslerin geçerli değil. Bu tip e-mail adreslerine dönem dönem aktivasyon yenileme e-mailleri yollayarak (sizi özledik gibi başlıklar ile) üyelerinizin ilgi düzeyini ölçmeniz ve ürününüze ilgi duymayan müşterilerinizi veritabanınızdan çıkarmanız yerinde olacaktır.
2) İnternet kullanıcılarının, gelen kutularını açtıklarında kendilerini hiç de ilgilendirmeyen e-mailleri görmek hiç hoşlarına gitmiyor , bazen de gönderim listesinden çıkmayı (unsubscribe) tercih ediyorlar. Firmanız yeni, üye veritabanınız küçükken tüm üyelere aynı promosyonları göndermiş ve yüksek geri dönüşler almış olabilirsiniz. Fakat üye veritabanınız büyüdükçe, gönderdiğiniz promosyonların sayısı arttıkça, aynı gün içerisinde birden fazla kampanya e-maili göndermeye başladığınızda artık herkese aynı mesajı yollamak size etkili geri dönüş sağlamayacaktır. Aksine, gerçekten bazı kampanyalarınızla ilgilenebilecek müşterilerinizi, onların ilgisini çekmeyen başka kampanyalar göndererek kaybetmeniz de olasıdır.
3) Müşterileriniz hakkında mümkün olduğunca fazla davranışsal veri toplamanız ve bu verileri geçmiş satın alma bilgileriyle eşleştirerek müşterinizi tanımanız ve farklı stratejiler üreterek ilgili kampanyalar yollamanız önemlidir. Örneğin cinsiyeti erkek olan ve sitenizden sürekli erkek giysileri alan bir müşterinize belki de alır diye kadın topuklu ayakkabısı promosyonları yollamanız çok verimli olmayacaktır. Elinizdeki datayı iyi yorumlayarak farklı stratejiler üretmeniz ve üyelerinizi segmentlere ayırmanız gerçekten firmanız için fark yaratacaktır. İyi bir e-mail marketing yazılımı ile kampanyalarınızı otomatize edebilir, hatta bir müşterinizin günde sizden maksimum kaç e-mail alabileceğini de belirleyebilirsiniz.
Özetle, müşterilerinizi, yaşlarına, cinsiyetlerine, şehirlerine/ülkelerine, sizden herhangi bir ürün satın almış olup olmamalarına, ürün bilgisi bazında geçmiş satın almalarına, harcama tutarlarına, satın alma sıklıklarına, en son satın alma tarihlerine, yolladığınız e-maillere olan tepkilerine(e-postayı açma ve tıklama gibi) göre farklı gruplara ayırıp, pazarlama modelinize göre farklı müşteri grupları (segmentler) oluşturabilir ve farklı kampanya stratejileri uygulayabilirsiniz.
Unutmayın ki her segmentasyon kriterleri, her firma için uygun olmayabilir, siz kendi ürün yelpazenize ve iş modelinize uygun segmentlerinizi oluşturabilirsiniz.