Tüm Cihazlarla Uyumlu E-posta Tasarımları için 5 İpucu

Masaüstü ve mobil arasındaki savaşta, görüyoruz ki, mobil açık ara farkla kazanıyor. E-posta pazarlama dünyası bunun için mükemmel bir örnektir. En son yapılan araştırmalara göre, insanların %60’ından fazlası e-postalarını mobil cihazlardan açmaktadır ve bu oran gittikçe artıyor. Buna rağmen, pazarlamacıların sadece yarısı mobil cihazları düşünerek e-posta tasarlıyor. Bu da, insanlara sunulması gerekenlerle insanların elde ettikleri tasarımlar arasında büyük farklar ortaya çıkmasına neden oluyor. Bunun için, e-posta tasarımlarınızın ihtiyaca cevap veren, cihazlara özgü deneyimler sağlayan cinste olması önemlidir.

 

1) Ölçeklenebilir olmaktan çok duyarlı olun

Duyarlı tasarımlar, yalnızca  e-postanın ekran boyutuna bakmaksızın cihaza sığan ölçeklenebilir bültenler olması anlamına gelmez. Genel olarak, duyarlı e-posta, 2 farklı e-posta sürümünü oluşturmak için @media sorgusunu kullanmaktır: yani bir e-bülten için hem tam sürüm  hem de bir mobil versiyon sunmaktır. E-postanın açıldığı cihaza göre “duyarlı” olarak hazırlanmış e-bülten cihaza uygun verisyonda gösterilir.

Mobil sürüm istediğiniz kadar özelleştirilebilir, görüntüler kaldırılabilir, tuşlar yeniden boyutlandırılabilir ve renkler değiştirilebilir. Bu daha fazla kodlama gerektirse de,  bu sizin mobil okuyucularınıza hak ettikleri gibi dikkat ve özenle davranmanızı sağlamak için en iyi yoldur.

İyi haber şu ki, bir veya iki şablon oluşturduktan sonra bunu gelecek projelerinizde tekrarlayarak kendinize epey zaman kazandırırsınız. Yani her seferinde bir yerine iki defa uğraşmak yerine şablonlarla çalışarak çağa ayak uydurabilirsiniz.

2) Tasarım projenizi tersine çevirin (Önce mobil)

Birçok pazarlamacı ve tasarımcı ilk önce ana sürüm olarak e-posta kampanyalarını yaratıyorlar; daha sonra akıllarına yaptıklarının mobil sürümünü yapmak geliyor. Yukarıda gösterilen istatistiğe göre, ana sürüm aslında mobil sürüm olmalı ve böylece bütün tasarım süreci ters olmalıdır, yani ilk önce mobil cihazlar için e-bülten hazırlamalısınız.

Tel çerçeve veya tasarımın eskizi oluşturarak başlayın; biri e-posta ve diğeri standart web için. E-postanızın mesajına özel olarak dikkat çekin. Daha önce bilgiyi şiddetli bir biçimde iletmek hiç bu kadar önemli olmamıştı. E-postanın tüm önemli unsurlarının e-bültenin üst yarısında yer aldığından emin olun.  Daha da önemlisi, call-to-action (tıklanabilir) butonlarının her cihazda rahatça görülebileceğinden ve tıklanabileceğinden emin olun.

İnaktif kullanıcılardan gözünüzü ayırmayın.

Bazı kullanıcılar aktiftir ve adresleri doğrudur ama yine de sizin e-postalarınızı açmazlar. Daha da kötüsü, abonelikten çıkmayı seçmeyecek olmalarıdır; yani, tek yaptıkları rapor sonuçlarınızı ve itibar puanınızı aşağı çekmektir. Listenizde böyle bağlantıları tutmanızla alakalı bir finansal kayıp yok; ancak, ISP’ler sizi gönderen olarak derecelendirmek için bu tür okumaları kullanırlar. Belki bu durumda, spam etiketinden kaçınmanın en iyi yolu, bu adreslere gönderdiğiniz mesajların sayısını azaltmaktır.

Detaylı raporlarınızı kullanarak listelerinizi segmente etmek daha iyi bir itibar puanı için en iyi seçenektir. INBOX‘ta bu segmentasyon işlemini abonelerin hareketlerine göre otomatize edebilirsiniz. Böylece itibar puanınız hep daha yukarda kalır.

 

3) Küçük İşleri Angarya Haline Getirmeyin

Abraham Lincoln’ün söylediği gibi: “Her zaman insanların bazılarını memnun edebilirsin, bazen insanların tümünü memnun edebilirsin ama her zaman insanların tümünü memnun edemezsin.” Bu e-posta tasarımı için de çok doğru bir yaklaşımdır. Duyarlı tasarımlar yapmak için kullanılan test gönderimler her e-posta müşterisi için işe yaramaz.

Genel olarak, Android kullanıcıları ile Apple (iOS) kullanıcıları arasında 50/50 oranında bir bölünme olacağını varsaymak güvenlidir. Bu iki işletim sistemine göre e-postalarınızı uydurmalısınız ve üstelik bunda iyi olmalısınız. Cihazlarda maksimum uyumluluk sağlamak için e-bültenlerinizi test etmek almak iyi bir fikirdir. Bu özelliği INBOX ile ücretsiz olarak her e-bülten oluşturduğunuzda kullanabilirsiniz.

 

4) Her şey tasarımda

Tabi ki, dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tasarımın kendisidir. Bilmeniz gereken ilk şey; bir sütun, mobil cihazlar için her zaman iki sütundan daha iyidir. Birkaç kolay ipucu sizi daha ileriye götürecektir.

Tasarımlar 500-600 pikselden daha geniş olmamalıdır ve doğal olarak görüntülenecek iPhone için minimum yazı tipi boyutu 14 pikseldir. Ondan daha azı cihazlarda yazı tipini büyütecektir ki bu da orijinal boyuttan sapmalara sebep olur.  CSS’nizle birlikte, aşağıdaki kod ile e-postanın mobil sürümünün kurallarını tanımlayarak başlamak isteyeceksiniz:

‘@media sadece ekran ve  (maksimum cihaz ekranı genişliği: 480px)’

Şimdi bu küçük pasajı inceleyelim ve burada ne varmış bir görelim. Kodun sadece ekran kısmı e-postanın ekranda(yazıcı gibi bir cihazdan ziyade) olması gerektiğini söylüyor.

Max-cihaz-genişliği:480px görüntünün maksimum genişliğini tanımlıyor. 480 pikselden daha azı mobil olarak değerlendirilecektir, daha yukarısı ise tam masaüstü sürümü olarak değerlendirilecektir. 480 piksel yatay modda iPhone genişliğidir ancak bu değer başka cihazların ihtiyacını karşılamak için değiştirilebilir. Bu cihaza bağlı olarak yazı tipi boyutunda yapılacak bir düzeltme gibi küçük değişiklikleri bile uygulamak için kullanışlı bir koddur. Bu durumda, tamamen farklı bir e-posta görüntüleyecektir.

 

5) Başarınızı İzleyin

İlk birkaç duyarlı kampanyanızın yayınını takiben geri dönüşlere çok dikkat edin. Mobil sürümünde doğru miktarda bilgi bulunduğundan emin olmak zor bir denge olabilir. Unutmayın, mobil e-posta ana tasarımınızın sulandırılmış hali değildir. Her ikisine de, eşit derecede önem verilmelidir ve eğer doğru yapmazsanız, direnirseniz, hiç iyi olmaz çünkü mobil e-posta artık bir normdur ve bundan kaçış yoktur.

 

Şimdi tüm cihazlarda uyumlu e-bültenler oluşturmak için INBOXBrush‘ı deneyin. Ayda 500 kişiye 5.000 e-postayı ücretsiz olarak gönderin!