Muhtemelen e-posta pazarlamaya başlamanızın ardından listenizi oluştururken ilk olarak güncel müşterilerinizi eklediniz ve şu malum izin meselsinden dolayı listenizi genişletmek gözünüzde büyümeye başladı. Oysa fırsatları doğru kullanarak organik şekilde alıcı portföyünüzü genişletmek düşündüğünüz kadar zor olamayabilir! Hadi elimizdeki seçeneklere bir bakalım… Listenizi genişletmenin en dolambaçsız yolu alıcılarınızın içeriğinizi çevresindekilerle paylaşmasıdır. Bunun için onlara değer katan kalitedeki içerikler üretmeyi ihmal etmeyin. Üstelik bunu yaptıktan sonra oturup alıcılarınızın size her gün yeni aboneler getirmesini beklemekten fazlasını da yapabilirsiniz. Mesela aboneleriniz arasında küçük çekilişler düzenleyebilir, onlarla indirim kodları paylaşabilirsiniz. Ayrıca e-postalarınıza yönlendirildikleri adresler için bir abone ol butonu eklemeyi unutmayın!
Bir diğer yol farklı abonelik modelleri oluşturmanızdır. Listenizdeki bütün alıcılar aynı türdeki içeriklere aynı sıklıkla ulaşmak istemeyebilir. Bunun için alt listeler ve gruplamalar oluşturmanız onlara alacakları içerikle ilgili daha fazla kontrol verir ve bu da onları abone olmaya teşvik eder. Aynı zamanda, örneğin çok fazla e-posta aldığı için abonelikten çıkmayı düşünen bir alıcınız da, bunun yerine abonelik tercihlerini güncellemeyi deneyebilir. Listenizi genişletirken fonksiyonelliğini korumanın önemi de oldukça büyüktür. Düzenli olarak listenizi aktif olmayan alıcılardan arındırmanız, cevap alma oranlarını yükselteceği için daha hedefe odaklı olmanızı ve böylece daha fazla yatırım karlılığı elde etmenizi sağlar. INBOX, bunu sizin için düzenli olarak takip eder ve aktif olmayan alıcıları size raporlar. Ayrıca, bu alıcı grubunu silmeden önce yapabileceğiniz şeyler de var, örneğin daha kişiselleştirilmiş e-postalarla ilgilerini tekrar çekmeyi deneyebilirsiniz. Bir diğer liste genişletme yolu da çalışanlarınızın e-posta imzalarında abone ol seçeneğini bulundurmanızdır. Şu basit kuralı unutmayın: gelecekteki satışlarınızın %80’i şimdiki müşterilerinizin %20sinden doğacaktır. Bu yüzden her gün iş amaçlı pek çok yazışma yapan çalışanlarınızın e-posta imzalarına bunu eklemeniz pek çok insanı abone listenize katabilir. Şimdiye kadar bahsettiklerimiz daha çok e-posta içinde yapabileceklerinize dairdi. Şimdiyse içeriğinizle ve diğer sosyal kanallarınızla neler yapabileceğinize bakalım. Burada uygulanabilecek taktiklerden biri indirmek için abone olmayı gerektiren değerli bir içeriğin dağıtımı olabilir. Örneğin bir almanak, e-kitap, sektöre dair iç görüler sağlayan bir raporu yalnızca abonelerine özgü bir içerik olarak pazarlamanız, hatta belki buna sosyal medyada reklamlar vermeniz gerçekten ilgili olan bir kitleyi listelerinize çekmenin hızlı bir yolu olabilir. Sosyal medya demişken, aslında burada yapılması gereken şey çok net. Kurumunuzun sektörüne göre uygun sosyal medya kanallarından abonelik bağlantılarını eksik etmemek. Bu Facebook, Twitter, Instagram gibi ana akım sosyal medyaların yanı sıra, işinizi ve kitlenizi yakından ilgilendiren sektöre özgü mecralar da olabilir.
Websitenize gelirsek, her sayfaya erişilebilir bir abonelik butonu yerleştirmek ve sayfalarınıza sitede belli bir miktar süre geçiren kullanıcılara yönelik rahatsız edici olmayan pop uplar gömmek ilk akla gelenler. İşinizin doğasına bağlı olarak abonelik temelli forumlar oluşturmanız da işe yarayan bir başka taktik olabilir.
Kendi pazarlama faaliyetiniz için uygulanabilecek bütün bu adımların ardından işbirlikleri ve satış ortaklıklarını da düşünebilirsiniz. Hedef kitlenize uygun sayfalarda reklam yayınlatabilir, görünürlüğünüzü bu şekilde artırarak yeni aboneler kazanabilirsiniz.
