E-mail Marketing’de Açılma Oranlarını Neler Etkiliyor?

Öncelikle belirtmeliyim ki, e-posta pazarlamada standart olarak e-posta açılma oranı yoktur.

Bazı kişiler dünyadaki e-posta açılma oranını ortalama %11 – %15 olarak görür ama bu da gerçeği bence yansıtmıyor. Aşağıda detaylarını vereceğim birçok nedenden dolayı e-bültenlerinizin açılma oranları artabilmekte veya azalabilmektedir.

E-bültenlerinizin açılma oranını %100 oranında etkileyen faktör kişilerdir. Çünkü e-bültenlerinize tepki verenler onlardır.

Dolayısıyla e-bülteninizin JUNK’a düşmesi, açılma oranınızı doğrudan etkilemez. Çünkü fark ettiyseniz, günümüzde artık neredeyse herkes JUNK kutusuna da bakıp buraya ilgisini çekecek veya tanıdığı bir e-postanın düşüp düşmediğini kontrol ediyor.

E-Bültenlerin Açılma Sayısını ve Oranları Neler Etkiliyor?

E-posta Adresleri: Yukarıda da belirttiğim gibi, açılmayı etkileyen en önemli faktör e-posta adreslerinin sahipleridir.

Dolayısıyla elinizdeki e-posta listesindeki adreslerin kaç yıl önce toplandığını, izinli olarak alınıp alınmadığını, işletmenizle ilgileri ve alakalarını inceleyip kontrol edin.
Eğer ki üye listesi güncellenmişse, ve kullanılmayan ya da hatalı e-posta adresleri listeden çıkarıldıysa ve liste izinli olarak oluşturulduysa; e-bültenlerinizin açılma oranları biraz daha yükselecek, ama diğer faktörler de büyük etkiye sahip olacaktır.

Konu Başlığı: E-posta pazarlamada yapılan en büyük hatalardan biri, konu başlığının rastgele yazılmasıdır.

Özellikle fırsat sitelerinde ve özel alışveriş sitelerinde uzunca yazılan konu başlıkları maalesef bu tür günlük gönderim yapan sitelerin e-bültenlerinin açılma oranlarını büyük oranda etkiliyor.

Konu başlığı haber başlığı gibi olup kişiyi meraklandırmalı ve bu e-postanın içinde ne var dedirtmelidir. Kişilerin ilgi alanlarını biliyor ve raporluyorsanız, bu durumda da ilgi alanına özel e-bültenler gönderip buna uygun konu başlıkları yazmalısınız.

Bunu yaptığınız takdirde göreceksiniz ki; e-bültenlerinizin açılma oranı artıyor. Bunun yanında kişiselleştirilmiş özel konu başlıkları yazmanız, kişilere e-bültenlerinin sadece kendilerine gönderilmiş olduğu havasını verir.

Konu başlığı kısa, meraklandırıcı ve kişinin ilgi alanına uygun olarak kişiselleştirilmiş olmalıdır.

Gönderen İsmi: Gönderen ismi, tıpkı telefonda konuştuğunuz kişinin ismi gibidir. Telefonda görüştüğünüz kişinin ismini tanıyorsanız, ona güvenir ve alaka gösterip daha fazla önemseyerek konuşursunuz.

E-posta pazarlamada da aynısı geçerlidir. Kişiler hergün onlarca siteyi ziyaret edip işlemler yaptıkları için, bazen e-bülteni gönderen firmanın kim olduğunu hemen hatırlayamıyor olabilirler.

Bunun sebebi ya kişinin kendisi ile alakalıdır ya da gönderen şirket ismini net ve anlaşılır bir şekilde yazmamıştır.

Bunun için e-bültenlerinizde “gönderen ismi” kısmını mümkün olduğunca kişilerin sizi ilk etapta algılayabileceği ve marka logonuza uygun bir isim olarak yazın.
Yukarıda belirttiklerim, e-bültenlerinizin açılmasını etkileyen en önemli başlıklardı.

Ancak bunların yanında, düzgün yazım ve imla kurallarına uyum da e-bültenlerinizin kaliteli olduğunu gösterir ve açılma oranları etkiler.
Gönderen ismi ve konu başlığında ya baş harf sadece büyük olup diğerleri küçük olmalı ya da tüm kelimelerin baş harfleri büyük olmalıdır. Bu alanlarda tüm harflerin büyük olması çok uygun değildir.

Konu başlığında farklı formatlarda başlıklar hazırlayıp, teker teker gönderip, e-mailin hangi başlık formatında daha çok açıldığını da analiz edebilir ve uygun formatı kullanabilirsiniz.

Unutmayın ki, markanızı takip eden kişilere ilgi alanlarına uygun bülten göndermeniz durumunda, e-bülten açılma sayılarınız ve oranlarınız artacaktır. Aksi takdirde, koca bir okyanusa olta atıp beklemekten başka bir şey yapmamış olursunuz.

Comments are closed.
© Copyright INBOX.  | Terms of Use | Anti-Spam Policy